İlkbaharda doğanın canlanması ile binlerce çiçeğin süslediği, çeşit çeşit ağaçların gölgelediği Kapıdağ ve çevresi, sonbaharda ise sarının, kızılın, kahverenginin bin bir çeşidiyle süsleniyor.
Kapıdağ ormanlarının derinliklerine kadar gitmiş, vadilerini ve şelalerini keşfetmiş birisi olarak şunu söyleyebilirim ki, bu yarımada her mevsim bir kez mutlaka gezilmeli. Çünkü doğa her seferinde farklı sürprizler çıkarıyor karşınıza, Sesini duyduğunuz bir şelalenin aniden karşınıza çıkması, binlerce gelincik çiçeği ile kıpkırmızıya boyanmış bir tarla veya gittiğiniz yolun kenarından doğanın size ikram ettiği çeşitli meyveler, bir kaplumbağa, sincaplar, renkli bir kelebek, kuş cıvıltıları ve doğanın sesinden başka bir sesin duyulmadığı büyülü bir dünyanın içinde insan kendini buluveriyor.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün yaptığı araştırmalara göre Kapıdağ Yarımadası çok zengin bitki örtüsüne endemik türlere ve hayvan varlığına sahip. Eşsiz konumuyla 92 familya, 359 cins ve 10 tanesi Türkiye’ye özgü endemik bitki türü olmak üzere bunlara ait 669 taksona ev sahipliği yapıyor. Bu bitkilerin en az 88 tanesinin, başta gıda ve tıbbi amaçlı olmak üzere yakacak, bitki çayı, süs bitkisi, boya hammaddesi yada farklı amaçlarla kullanıldığı tespit edilmiş.
Kapladığı alan olarak Türkiye’nin sadece yüzde 0,04’ü kadar olan bu yarımada da Türkiye’deki bitki türlerinin yaklaşık yüzde 6’sının bulunması ve bu bitkilerin yüzde 13’ünün yöre halkı tarafından kullanılması, bu bölgeye adeta bir bitki cenneti ve yaşayan etnobotanik miras özelliği kazandırıyor.
Yarımada ayrıca Türkiye’nin büyük birlikler halindeki başlıca ıhlamur ormanlarından birine, Marmara bölgesindeki saf kayın ormanlarından birine, son derece zengin otsu ve odunsu flora içeren kestane ve 6 farklı meşe türünü barındıran meşe meşçerelerine sahip. Kapıdağ yarımadası’nın genel vejetasyon yapısı orman, maki ve frigana olmak üzere üç vejetasyon tipinden oluşuyor.
Orman vejetasyonu, ibreli (kızılçam) ve geniş yapraklı türlerin (doğu kayını), Anadolu kestanesi, sapsız meşe, mazı meşesi ve Macar meşesinin oluşturduğuorman topluluklarını kapsıyor. Maki vejetasyonu, ağaç fundası, kocayemiş, kermes meşesi, akçakesme, tesbih çalısı ve geyik dikeninden oluşurken, Frigana vejetasyonu laden, karabaş otu ve abdestbozan’dan oluşuyor. Ayrıca yapılan araştırmalar sonucunda Balkanlara özgü ve Türkiyeflorası için yeni bir kayıt “Geranium macrorrhizum L. Geraniaceae famliyası” da belirlenmiş.
Önemli kuş göç yollarından birinin üzerinde bulunan Kapıdağ Yarımadası’nda memeli fuanasının 6 takımına ait toplam 32 memeli hayvan türü bulunuyor. İ.Ü Orman Entomolojisi ve koruma Anabilim Dalı tarafından yapılan araştırmalarda tesbit edilen türler şunlardır. Kirpi, Tarla sivriburnu, Bahçe sivriburunu , Köstebek, Büyük Nalburunlu Yarasa, Küçük Nalburunlu Yarasa, Akdeniz Nalburunlu Yarasası, Mehelyi Nalburunlu yarasası, Cüce yarasa, Kirpikli yarasa, Fare kulaklı küçük yarasa, Uzun ayaklı yarasa, Uzun kanatlı yarasa, Avrupa Tavşanı, Anadolu sincabı, Küçük oyucu fare, Orman faresi, Ev sıçanı, Makedonya Ev faresi, Yediuyur, Ağaç faresi, Çakal, Tilki, Gelincik, Kaya sansarı, Porsuk, Vaşak, Yaban kedisi, Yaban Domuzu, Kızıl geyik, Karaca.
Yarımada çevresinde balık türleri oldukça zengin, Bu nedenle balıkçılık önemli bir gelir kaynağı, Kapıdağ sularında görülen başlıca balık türleri ise şunlar.
Göçmen Balıklar: Levrek, Lüfer, Kolyos, Uskumru, Torik, Mezgit, Hamsi, Sardalya, Palamut
Yerli ve taş balıklar: Tekir, Kefal, İstavrit, Dil, Kırlangıç, Gümüş, Barbunya, Sinarit, Sarıgöz, Alyanak, Çupra, İzmarit, İskorpit.
Kabuklu Hayvanlar: İstakoz, Böcek, Ayna, Pavurya, Karides, Kaya ve Kum midyesi, İstiridye.