Kirazlı Manastırı yeşillikler ve doğanın içerisinde bir tarih. Kapıdağ ormanlarının gizemli mabedi, Erdek‘e geldiğinizde kesinlikle gezilmesi gereken bir yer.
Doğanının ücra yerlerine, tam kucağına, dere boylarına, ormanın derinliklerine, bazen metrelerce yükseklerdeki kayaların tepesine, Yani arınmak için, dünyevi sıkıntılara maruz kalmamak için, Kirazlı Manastırı da öylesine muhteşem bir yere kondurulmuş ki, ilk gördüğünüzde manastırın kalıntılarına değil, içinde bulunduğu doğaya hayran kalacaksınız. Ağaçlar ve nehirler arasında bir mabed burası, 21. yüzyılın 2019 yılında bile bu mekan bu kadar bakir, dingin ve huzurlu ise, var olduğu zamanlar da demek ki amacına fazlasıyla hizmet etmiş. Geçmişin huzur dolu havasını solumak, suyun gizemli fısıltısını dinlemek nasıl iyi geliyor insana, Manastırı, özellikle ilkbaharda ağaçların yemyeşil olduğu ve birbirinden farklı çiçeklerin süslediği zamanlarda ya da sonbaharda kırmızının ve sarının farklı renklere büründüğü zamanlarda ziyaret etmek bu duyguları daha da coşturuyor.
99 Odasıyla Döneminin Görkemli Manastırı
Kirazlı Manastırı, Kapıdağ Yarımadası’nın kuzeyduğu sahiline yakın, Yukarıyapıcı ile Ballıpınar köyleri arasında bulunuyor. Kyzikos Antik Kenti‘nin bulunduğu Düzler köyü’nden Belkıs köyüne doğru yaklaşık 5 km gittikten sonra, harika bir dağ yolundan yaklaşık 10 km sonra manastıra ulaşıyorsunuz. Bu arada yol üzerinde bol bol mola verip, Kapıdağ’ın muhteşem manzarasını fotoğraflayabilirsiniz. Ormanların arasında uçsuz bucaksız çimenleriyle uzanan Kirazlı Yayla’nın en büyük sürprizi de zaten görkemli yapısıyla Kirazlı manastırı oluyor. Sık bitki örtüsü içinde, geniş bir alanda kurulu olan manastır günümüz itibariyle kontrolsüz büyüme gösteren bitkilerin ve otların kuşatması altında kalmış.
Geçmişi neredeyse 3000 yıl öncesine uzanan bir antik şehrin üzerine kurulu Kapıdağ Köylerinin yakın geçmişteki ev sahipleri Rumlar imiş. Mübadele yıllarında burada yaşayan rumlar, köyleri terk etmek zorunda kalmışlar, İşte eskiden bu yöredeki rumların dini merkezi olan manastır, Havari Lukas’ın eseri olduğuna ve mucizeler yarattğına inanılan Panagia Faneromeni ( Fanoremoni Meryem’i) ikonasından medet uman binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyormuş. Manastırın orta avlusunda bulunan kilisede yer alan ikonanın şifa dağıttığına inanılmış, bu nedenle manastır yoğun hac aktivitelerine sahne olmuş. Ağustos ayında yapılan bu hac ziyaretlerinin, dini ve tıbbi özelliği yanında mevsimlik hasat festivali gibi bir özelliğiyle de bölge ekonomisine büyük canlılık getirdiği biliniyor. Şimdiyse bu ünlü ikona, İstanbul’da Fener Rum Patrikliği’nin katedralinde sergileniyor.
Antik çağ coğrafyacısı Strabon, Kyzikos’un ardındaki Dindymon Dağı’nda ana tanrıçaya adanmış bir tapınağın bulunduğunu anlatır. Ortodoks geleneğine göre de Kirazlı Manastırı, eski bir tapınağın yerinde kurulmuş. Anadolu’da eski tapınakların ve kutsal alanların başka dinlerce de sahiplenilmesi sıkça görülür.
Kirazlı Manastırı İnanç Turizmine Açılıyor.
Ağaçlar ve bitkiler arasında kaybolan ama zamanın izlerini hala duvarlarında taşıyan bu tarihi manastırın, bugün bile çok sayıda ziyaretçisi var. Fener Rum Patriği Bartholomeos’un her yıl değişik tarihlerde ziyaret ettiği Kirazlı Manastırı, Erdek belediye Başkanı Hüseyin Sarı tarafından inanç turizmine açılıyor. Patrik Bartholomeos’un liderliğinde her yıl ağustos ayında yapılmaya başlanan ayin törenleri, büyük ilgi görüyor. Yunanistan ve Erdek’ten katılan gruplar eşliğinde gerçekleştirilen ayine sizlerde eşlik etmek, izlemek isterseniz, Ağustos ayı içerisinde sitemizin Erdek etkinlikler bölümünü takip ederek öğrenebilirsiniz.
Manastırdan ayrılmadan önce mutlaka yapmanız gereken şeylerden biri de, tarihi kalıntılar arasında oldukça ilgi çeken bir oluşum, Manastırın bodrumuna inen taş kemer merdivenlerin üzerinde yetişen ağaç, insanı hayretlere düşürecek derecede ilginç. Dişleri anımsatan görüntüsü önünde fotoğraf çektirmeyi unutmayın.